Erkan Sızarlar (İzmir)

Başlatan serkan bigay, Ara 25, 2005, 15:28

Racsen

Alntı yapılan: "sertanbomba"Şöyle bişiy dikkatimi çekti.millet 6 ay 7 ay bekliyor ve alıyor gitarı.''Yok anam şöle güzel gitar'''' vay be süper gitar'' sonra 4-5  geçiyor satılığa çıkartıyor.Yanlış anlaşılmasın sadece böyle bir olay dikkatimi çekti.

Anlatıyım genel sebebi mesela siz hayatınızda kaç bas gitara sahip oldunuz? kaç çeşidini deneme imkanınız oldu?

Kendi adıma 15-16 ya yakın bas gitarım oldu bunlardan 2 tanesi ES ti(baya bir ES bas gitarda denedim yapılardan), kendim için konuşursam arayışım bitmedi hala istediğim setup ve tonu arıyorum o anda kafamda ne varsada ES baslarında onu buluyorum açıkcası sadece deniyoruz bir nevi benimki bu şekilde.

Fakat birde şu var sadece okuduklarını kendi bildikleri sanıp yada süper bir albüm kaydında bir bascıyı dinleyip aynı setup ı isteyip aynı tonun çıkmasını bekleyenler var.Yani misal Marcus Miller setupında bir bas yaptırıp evlerinde ki creative ses sistemin o tonu bekleyenler oluyor MM gelip çalsada creative ses sisteminde çıkmaz o ton :)

Birde cidden ne istediğini bilmeyenler var dolaylı olarak bunlarda benim kategorime gırıyor ve deniyorlar.

Bu arada o satılığa çıkan baslardan hiç duranı gördünüzmü? Aylarca satılmayan fenderler cort lar var ama ES basları her zaman bir alıcısını bulur bunu farkettinizmi? Çünkü biri yaptırıp istediği setup olmadığını anlıyor sonra satıyor(veya para sıkıntısı çekiyor ES lerin alıcısı cok oldugunu bılıyor) daha sonra alan kişi beklemeden deneyerek istediği setupta yurtdışında bu fiyata sahip olamıyacağı kalitede bir basa sahip oluyor bunun içinde satılık ilanları fazla kalmaz ES basların.

Para sıkıntısı konusunda da 7-8 ay beklendiği için peşinatı veriyorsunuz gerisini ödeyebilceğinizi düşünüyorsunuz fakat 8 ay bir sürede insanın başına bir şeyler geliyor tabi denkleştirip versenizde hemen sonra bir şeyin ödeme sıkıntısı çekilebiliyor.

Sertanbombanında bu yorumu yaptığı için %97 ihtimalle hayatında hiç ES bas çalmadığını düşünmekteyim, yanılmıyorum değil mi? (şanssız günümdeyim ama %3 ihtimalde tutabilir :P)

zombimurat

ben de sahsen hep yamahayı tercıh eden ve fenderı tercıh eden bırısıyım,cunku profesyonel olarak muzıkle ugrasıyorum yıllardır,tek işim muzık ,ekmegımı oradan kazanıyorum..es bass yaptırdım,yaptırmadan evvel bırakın 7-8 ay aletın yapımını beklemeyı 1 sene boyunca agacları okudum ,arastırdım sordum,o tıp agaclarla yapılmıs pıyadasakı bassları denedım,cesıtlı manyetık ve agac kombınasyonundakı yapılmıs esımın dostumun basslarını denedım,eksıler artılarını arastırdım,odunc aldım caldım,ne ıstedıgımı ıyıce sındırdım,ve oyle karar verdım yaptırmaya...tabırı caızse dırekman ustaya gıdıp ABI BANA BIR BASS YAP demedım,hatta kendımce 1 sene boyunca dusunup tasındıgım bass bıtınce yapımdan,kullandım,ve sadece klavyedekı radıusu degıstırdım,ve alet cok seyahat ettıgımden cızıldıgı ıcın mat yerıne parlak polyester fınısh yaptırdım..sımdı 4/4 luk devam,yamahayı elıme almıyorum,baska bass calmıyorum,tat vermıyor..demek ıstedıgım sudur dostlarım,es bass super yada tektır demıyorum,yada baska ustaların el yapımları,nasıl bır bass ıstedıgımızı bılmek ıcın epey bır cıddı etud perıodumuz olmalı,bunun netıcesınde sıparıs bıtınce,yani bass eve gelınce zaten kusursuz oluyor...neden satarız paradan tabıkı...lanet olası para yuzunden 5 tellı mı sattım ben es5zombie modelım vardı...nasıl ton vardı anlatamam,ıcımde kaldı resmen,ama hayat.....benım es kullanıcıları ıle edındıgım dostluktan ,basslarda farkettıgım eksıklıkler elbette var,ama bunlar 50 tanesı ıcınde 2yada 3...musade edın olsun,usa fender de bıle oluyor...bu sartlarda bu ulkede bu bass ı yapıyorsa bu erkan usta,helalllllllliiiiii hos olsun....genelde para yuzunden satıslar...

Alper_Yilmaz

Merhabalar,

Erkan'in bas gitarlarini "endorse" eden bir muzisyen olarak goruslerimi belirtmek isterim.  Biraz uzunca ve daginik bir mesaj olabilir, kusura bakmayin.

Oncelikle, siparis uzerine alet yaptirmakla ilgili kendi tecrubelerimi yazacagim.  Sonrasinda konuyla ilgili bir takim tavsiyelerim olacak.  Tabii ki, bu tavsiyeler tamamen benim kendi zevklerim, tercihlerim etrafinda...

Benim hayatimda toplam alti tane basim oldu.  Bunlardan dort tanesi halen elimde.  Toplam alti basin bir tanesini (Yamaha TRB-5P) aldiktan bes sene sonra, uzerinde hicbir degisiklik yapmadan sattim.  Bir diger basin (Fender Jazz Bass American perdesiz) govdesi, akor kulaklari ve sap-govde baglanti vidalari ve plakasi haric her parcasini degistirip Ankara'da bir arkadasima sattim.  Diger bir basim Warmoth parcalardan kendi yaptigim, zaman zaman uzerinde degisiklikler yaparak yeni ahsaplar, saplar ve elektronik denedigim bir alet.  Diger uc aletin biri Fodera'ya siparis uzerine yaptirilmis bir bas, diger ikisi de Erkan'in baslari.

2001 yili baslarinda Fodera siparisimi verdigimde Yamaha'dan nefret etmis, neredeyse cope atmak uzereydim.  Aleti bes yil kadar kullandiktan sonra, o surenin birikimiyle kafamda o basla ilgili ne gibi sikintilar oldugunu belirlemis, ona gore kafamda birseyler belirlemistim.  Matt'in (Garrison) baslarini da deneyerek, buyuk olcude onun ve Fodera'daki elemanlarin tecrubelerine dayanarak siparisi verdim.  Bu aleti 5-6 yil kullandiktan sonra olusan tecrubelerime bagli olarak da Erkan'dan ve Osman'dan su anda agirlikli olarak kullanmakta oldugum baslari uretmesini rica ettim.

Erkan Sizarlar furyasi ilk ciktiginda acikcasi bana cok garip geldi.  Bazilarina gore Erkan'in baslar bir anda Ken Smith'leri, Fodera'lari, Sadowsky'leri solladi.  Bu luthiyelerin gelip Erkan'dan birseyler ogrenmesi onerildi.  Kisaca bizim milletin, ovdugunu yere goge koyamayan, yerdigini de yerin dibine geciren tipik bir tepkisini gorduk bu donemde.  Enteresan bir sekilde bu donemde alinan baslarin bir kismi ucuncu, besinci gununde satisa kondu.  Bazilari maddi sebeplerden aletlerini satisa cikartirken, digreleri "bu benim aradigim ses degil" seklinde aciklamalar getirdi.  Kulagimiza ara ara aletlerle ilgili olumsuz yorumlar da geldi, ama bir sekilde enstrumanlarini kolay satabilmek icin bu arkadaslar yorumlarini biraz da kendilerine ve yakin cevrelerine sakladilar (bana kalirsa bu etik acidan dogru degil ama, kendi bilecekleri bir is tabii).

Oncelikle, maddi belirsizliklerin oldugu ya da butcedeki paranin kisitli oldugu bir ortamda binlerce lira parayi sonucunda ne cikacagi tam da bilinmeyen bir alete yatirmak bence rasyonel bir hareket degil.  Pekcok arkadasin Erkan'a siparis vermesinde, senede kazandigi 1 milyon dolarin 400,000 dolarini Ferrari arabaya yatirmasi (sonra da arabanin vergisini odeyememesi) gibi abesle istigal bir motivasyon yatiyordu.  Cebinizde 3-5 bin dolar olur, bunun 2 bin dolarini basa yatirirsiniz, ama eldeki kisitli imkanlarla siparis bir alet yaptirmak bence biraz fazla hovardalik.

Ikinci olarak, kisitli butcelerle siparis bir alet yaptirmak ne istedigini cok cok iyi bilmeyi gerektiriyor.  Bunun icin de tasarimi asama asama ele almakta fayda var.  Birinci asamada ahsaplara karar vermeniz lazim.  Bunun icin Osman cok yardimci olabiliyor, ama onemli olan sizin kendi tecrubeniz.  Ben 30 yildir muzigin icindeyim, yaklasik son 8-10 senedir de alet-edevat isleriyle bayagi bir hasir nedir haldeyim.  Halen bazi konularda fikirlerim gunden gune degisiyor.  Osman bu islerden cok iyi anliyor olmasina ragmen, sadece onun tavsiyelerine dayanarak alet ismarlamak riskli bence.  Cunku Osman'in belli bir calis tarzi var, soundu var, tusesi var, muzigi algilayisi, zevki var.  Bu benimkinden, sizinkinden tamamiyla degisik olabilir.  

Benim Fodera ornegine geri donelim.  Matt'in elinde bendeki modelden (onun Signature modeli) iki tane var.  Biri kizilagac govde, digeriyse ceviz.  Eleman benim onunla calistigim donemlerde agirlikli olarak ceviz basi kullaniyordu cunku alet standart 34 inc baslardan bir inc kisaydi.  Ben de onu ornek alarak kendi basimi ceviz yaptirdim.  Acikcasi, su anda keske kizilagac ya da disbudak yaptirsaydim diyorum.  Matt'in iki basi da neck-thru, sap akcaagac, ve sap govdenin ucuna kadar uzaniyor.  Bugunku aklim olsa, kesinlikle neck-thru'dan uzak dururdum; ya da sapi ve govde boyunca uzanan kismini komple disbudak yaptirirdim, cunku govdede akcaagac kullanimindan kesinlikle kacinilmasi taraftariyim.  Sonuc olarak, Matt'in baslari, ki Matt bence dunyanin en onemli bascilarindan biri, benim zevklerime hic mi hic hitap etmiyor aslinda; onu farkettim.  Zaman zaman Matt'in kendisinin de aslinda bu aletlerden %100 memnun olmadigini goruyorum, ama elemanin meselesi alet-edevatla vakit kaybetmektense enerjisini muzige yonlendirmek.

Elektroniklere gelince...  Bu nispeten daha az sorunlu bir durum, ama bana kalirsa her bas oncelikle pasif tasarlanmali.  Pasif bir bas ahsap ve metal aksam seciminde hata affetmez.  Pasif olarak iyi sound eden bir alet, aktif olarak da iyi sound eder zaten (adam gibi bir preamfi kullandikca).  Halbuki en bastan aktif tasarlanan bir alet elektroniklere cok fazla yuleniyor olabilir.  Nitekim Ken Smith ve Fodera gibi markalarin uretimlerinin buyuk bir kisminda bu sikinti var.  Aletler buyuk olcude ahsaplari uzerinde degil, elektronikleri uzerinde yuruyor.  Bugunku aklim olsa Fodera'min uzerindeki Mike Pope preamfiyi, ki dunyanin en iyi preamfilerinden biri olarak bilinir, asla koydurmazdim.  Bu durumda bence siparis bir aleti oncelikle pasif tasarlamak ve uzunca bir sure calmak, sonrasinda gerekirse uzerine preamfi ekletmek cok daha mantikli.  Preamfinin temel amaci ihtiyaca bagli olarak sesi bir parca sekillendirmek, ayrica da bir parca boost katmaktir.  Kullandiginiz amfilerin uzerinde zaten yeterince EQ ve boost imkani varken, basin uzerinde niye preamfiye ihtiyaciniz oldugu sorusuna iyi cevap vermeniz lazim bence.  Anthony Jackson, Richard Bona, Lincoln Goines gibi isimlerin niye pasif bas caldiklarini ve kullandiklari setup'lari incelemeniz gerekli ayrica.

Gelmek istedigim nokta su...  

- Kisitli butcelerle siparis alet isine girmeyin bence, sonradan pisman olma olasiligi var.  Gucunuzun yettigi hazir bir alet satin alin ve muziginize bakin;

- Baska aletlerle yeterince tecrube edinmeden, ne istediginizi belirlemeden siparis alet isine girmeyin;

- Kendinize idol olarak aldiginiz muzisyenlerin aletlerinin benzerlerini yaptirmayin ya da hazir almayin, oncelikle sizin ne oldugunuz onemli, kim gibi caldiginiz degil;

- Caldiginiz aletler hakkinda aninda karar vermeyin; bir aleti tanimak, aletle aranizda bir sinerji gelistirmek ciddi vakit alan birsey.  Aletle ilgili cidden cok belirgin yapisal arizalar yoksa, bir aleti tanimak oyle birkac gun icerisinde olabilecek birsey degil.  Dukkanda 15 dakika calarak anlamak imkansiz hatta;

- Isin en temelinde alet-edevatla bu derece kafa yormayin.  Bas gitarin tonu sadece bas gitaristlerin takinti yaptigi, onemli oldugu kadar, vaktin bosa harcandigi bir konu.  Oturup muziginiz uzerine yogunlasin, kimin hangi albumde ya da sahnede ne marka bas caldiginin hicbir onemi yok;

- Iyi bir luthiye yaptigi aletin arkasinda durmak durumunda.  Erkan'a ya da baska bir luthiyeye yaptirdiginiz alette bir sikinti varsa, hemen acip konusun; size yardimci olmak zorundalar, ki olurlar da...  Ama sunu unutmayin, disbudak denen ahsabin ne oldugunu bilmeden disbudak bas ismarlanmaz.  Elemandan kullandigi govde ahsabini degistirmesini isteyemezsiniz sonucta.

Son olarak, kisaca Erkan'in yaptiklari aletlerle ilgili gorebildigim kadariyla gozlemlerimi paylasayim.  Bende Erkan'in iki tane basi var.  Birinci (perdeli) basta bir takim ufak tefek kozmetik sikintilar olmasina ragmen, cok cok memnunum.  Bu Erkan'in urettigi ilk kisa olcekli (33 inc) bas.  Ayrica alet kafasiz.  Benim icin her acidan dort dortluk bir alet.  Bunu elime aldigimdan beri kendi yaptigim jazz bass'im haricinde hicbir basimi elime bile almiyorum.  Buna Fodera da dahil.  Bu bas Fodera'dan iyi mi peki?  Hayir, kesinlikle degil, ama oldukca farkli.  Su anda benim ihtiyaclarimi Erkan'in basi daha iyi goruyor.

Diger ES basim birinci bastaki bir takim sikintilari gorerek gerceklestirdigimiz bir proje.  Bu alet birinci bastan daha da guzel bence.  Sunu unutmamak gerekiyor, Erkan bu islerle ne kadar suredir ugrasiyor bilmiyorum, ama o da bizimle birlikte ogreniyor.  Gerek kucuk bir pazara hitap ediyor olmasi, gerek bu ise nispeten daha yeni baslamis olmasi dolayisiyla, onunde daha uzun bir yol var.  Ayrica elektronikler acisindan Turkiye'de olmak her zaman bir dezavantaj.  O sikintiyi da yenebildigi gun Erkan dunya capinda bir luthiye olma yolunda ilerleyecektir.  Bir parca zaman tanimak gerekiyor.

Bildigim kadariyla Eylem (Pelit) de ES'inden cok cok memnun.  Sanirim o bas eline gectigi gunden beri Yamaha JP'sini calmiyor.  :)

Uzun mesaj icin kusura bakmayin.  Sevgiler,

Alper

alper hocam yazınız güzel, ancak suna eminim ki hicbir usta "eylem pelit, alper yılmaz" a yaptıgı isciligi bana yada bi baska tanınmamıs bascı ustaya yapmaz


kusura bakmayın ama ben sizin es hakkındaki yorumlarınıza gore es basları degerlendiremem


ama diger tum sıklarınıza yureklten katılıyorum,

Alper_Yilmaz

Sevgili l3ittersweet,

Erkan da, diger luthiyeler de, bana yaptiklari ya da Eylem'e yaptiklari baslarin aynilarini size de yapmak zorundalar.  Bu isin ahlaki yonu bunu gerektiriyor.  Ayrica bir tuketici olarak, sizin de bunu bu ustalardan isteme hakkiniz var.  Tabii ki ABD pazariyla, Turkiye'yi bire bir karsilastirmak dogru olmaz, ama Fodera'nin zamaninda bana yaptigi basla Anthony Jackson'a yaptigi bas arasinda kalite farki kesinlikle yok.  Ya da herhangi birimizin kullandigi Sadowsky'nin Will Lee'nin basindan bir farki yok, emin olabilirsin.  Bunun Turkiye'de olmamasi icin de bir sebep yok, bana kalirsa.

Herhangi bir siparis enstrumanin oturmasi (ozellikle de Sadowsky tarzi Fender uzerine gelistirilmis aletler degil de, daha Fodera ya da Smith yapili aletler) zaman alan birsey; bu elektronikteki "break-in" olayina cok benziyor aslinda.  Benim tecrubem, siparis bir basin sorunsuz bir sekilde dort dortluk kullanilabilmesi icin ustayla kullanici arasinda 6 ay, 1 yil kadar gidip gelmesi gerektigi yonunde.

Mesela benim Fodera'min tuse ahsabi oldukca problemli ilk gununden beri (abanoz).  Dolayisiyla perdeleri konusunda sikintili bir bas.  Abanoz 100 yil kurutulsa bile nemden cok etkilenen, calisan bir ahsaptir.  Mesela bu Turkiye'de tamamen farkli biliniyor.  Halbuki ben Fodera'mi Richard Bona'nin baslarini da yapan New York Bass Works'ten David Segal'a goturdugumde o da abanozun beraberinde getirdigi sikintilari tek tek anlatti.

Simdi, atiyorum, Erkan'in herhangi bir basinda abanoz tuse uzerine caktigi perdelerde sorun varsa:

(1) Bu Erkan'in isciliginden kaynaklanabilir; konusup tekrar bakmasini rica etmeniz ve Erkan'in da aletin perdelerine bir daha bakmasi gerekir.

(2) Abanoz, luthiyenin kontrolu disinda calisip, perdelerden cok daha fazla daralmistir ve perdeler o yuzden elinize batiyordur.  Bu durumda luthiyenin tuseyi "re-level" etmekten baska yapabilecegi cok da birsey yok.

Eger sorun ikinci olasiliktaysa, abanozla ilgili sikintilari bilmeden sucu luthiyeye  atmak dogru degil.  Ayrica, unutmamak gerekiyor, ahsap gibi organik bir maddeyle calisiyoruz.  Ahsabin ne sekilde calisacagini bilmeye imkan yok.  Sadece calisma olasiliklarini dusunerek, bu ihtimali azaltmak icin alinabilecek bir takim onlemler var.

Kisaca, demek istedigim su:

(1) Siparis aletlerde sikinti varsa, sonuna kadar hak aramak lazim.  Luthiyeler de, bu sikayetler makul oldugu surece, buna cevap vermek ve aletlerinin arkalarinda durmak zorundalar.  Yoksa, piyasada zaten tonlarca alternatifleri var, bir daha is alamazlar.

(2) Alette bir takim sikintilar varsa, sikintinin nereden kaynaklandigini iyi anlamak, yani odevini iyi yapmak gerekiyor.  Sert disbudak govde, akcaagac tuse isteyip, sonra da "e abi, bunun midleri cok zayif geliyor, yaziklar olsun, nasil alet bu" demek olmaz.  Halbuki sorunu anlamaya calisarak luthiyeye gidilirse, hic bir acik kapi kalmaz; birlikte sorun bir sekilde cozulur.

(3) Alet siparisi vermeden once cok calismak gerekli.  Turkiye'de oldukca bilgili, tecrubeli muzisyenlerin de yazdigi, cizdigi iki bas gitarist web portali var.  Bunlari bastan sonra okumak ve ozumsemek gerekiyor.  Ayrica talkbass.com gibi son derece ciddi bir Amerikan portali var.  Bu siteden de faydalanmak mumkun.  X ya da Y kisisi konu hakkinda ne kadar tecrubeli ya da bilgili olsa da, birden fazla kaynaga, kisiye danismakta her zaman fayda var.  Osman bu isler icin gunlerini, aylarini harciyor ve bu konuda son derece bilgili bir arkadasimiz.  Ancak tasarimi tamamiyla onun sirtina yuklemek, dogru degil.  Bizlerin de bir sekilde riski yuklenmesi gerekiyor.

Sevgiler,

Alper


Alntı yapılan: "l3ittersweet"alper hocam yazınız güzel, ancak suna eminim ki hicbir usta "eylem pelit, alper yılmaz" a yaptıgı isciligi bana yada bi baska tanınmamıs bascı ustaya yapmaz


kusura bakmayın ama ben sizin es hakkındaki yorumlarınıza gore es basları degerlendiremem


ama diger tum sıklarınıza yureklten katılıyorum,

yorumların icin tesekkur ederim alper hocam, biraz olsun aydınlattınız beni...

Alper_Yilmaz

Rica ederim, ne demek...  Sevgiler...

Alper

Alntı yapılan: "l3ittersweet"yorumların icin tesekkur ederim alper hocam, biraz olsun aydınlattınız beni...

adm

Ne varki bunda :)hiçmi satılık fenderler ken smitler görmüyoruz hepsi satılık aslında neden?? Psikolojik sebepler...Ama sonunda ben bass neymiş anladım hemde satın almadan daha :) Fazla alengire gerek yokmuş bass fendermiş...

Alper_Yilmaz

Gotoh,

Makinenin basina oturmadan once icki mi iciyorsun, ot mu?  Ne dedigin hic anlasilmiyor da...

Alper


Alntı yapılan: "Gotoh"Ne varki bunda :)hiçmi satılık fenderler ken smitler görmüyoruz hepsi satılık aslında neden?? Psikolojik sebepler...Ama sonunda ben bass neymiş anladım hemde satın almadan daha :) Fazla alengire gerek yokmuş bass fendermiş...

Tutatsuta

Bak arkadaşım Forumda yazılı olan kurallar haricinde bir de yazılı olmayan, genel geçer kurallar vardır. Bunlar genellikle örf ve adetlere dayanır, kendinden büyük ve tecrübeli olan bir kişiye saygılı davranmak gibi. Aynı cezayı bir kere daha almak istemiyorsan lütfen yazılı ve/veya yazılı olmayan kurallara uy.  :wink:

sinan

Merhabalar,

Alper abi nin yazısını dikkatlice okudum gerçekten çok teşekkürler bunlara ihtiyacım vardı.Benim elimde 2 tane jazz bass var biri 68 yapımı diğeride fenderin ürettiği 60.yıl baslarından ikiside çok farklı baslar fakat grubum olsun veya başka insnalar olsun çalıştığım bir projede efekte gerek duyarsam maalesef bir aktif bas arayışına giriyorum.Düşündüğüm şey erkan sızarlar a bir aktif bas yaptırtmak idi.Fakat sanırım sipariş yoğunluğundan bazı yeni baslarda ufak problemler çıktığını duydum bu birinci korkum.İkincisi yaptırmak istediğim bas bir sadowsky yada pedulla gibi güçlü derece de ve alternatif bir müzik için kayıtlarda kullanmak istediğim bir bas.Erkan abi nin çalışmalarına saygı duyuyorum ve böyle bir bas yaptırp albümde veya demo kayıtlarında onun basıyla çalmak istiyorum bu gerçekten bir çok müzsiyen için sevinç verici birşey. Tabiki Alper abi nin dediği ağaç seçimi konusu gerçekten çok önemli İzmir de olmam da büyük bir avantaj.
Fakat Alper abi ne yapmam gerketiğini bilmiyorum yani böyle başka baslara benzer bir bas mı yaptırayım yada gidip erkan abiden bir bas mı alayım? Ben biraz daha sert müzik sevdiğim için gene jazz bas ölçülerinde ama devreleri farklı olan bir bas düşündüm acaba doğrumu düşünüyorum?

Alper_Yilmaz

Merhaba Sinan,

Soruna direk bir cevap vermek oldukca guc.  En azindan benim acimdan.  Biraz fikir yurutelim, ortaya birkac soru atalim, belki bir cevaba variriz.  :)

Oncelikle, gorebildigim kadariyla, elinde guzel iki tane bas var.  60. yil serilerini cok iyi bilmiyorum ama 68 model bir JB kulaga bayagi hos geliyor.  Bu aletle bana kalirsa calamayacagin is yok.  Nitekim 15-20 yil oncesine kadar herkes pasif baslarla her turlu isi calabiliyordu, rocktan popa, cazdan latine.

Temelde mesele, preamfiyi sinyal zincirinin neresinde istedigin.  Bu basin uzerinde olabilir, ayaginin altinda bir pedal seklinde olabilir, power amfinin onunde mikrofon preamfisi gibi olabilir, ya da entegre bir sistem icerisinde amfinin uzerinde olabilir.  Yani sonucta bir sekilde sinyali sekillendirmek ve bir parca boost etmek icin sinyal zincirinin bir noktasinda preamfi olmasi zorunlu.  Ben yillarca sadece aktif baslar kullandiktan sonra, yavas yavas pasif baslara yonelmeye basladim.  Pasif basla sahnede calarken amfi ve kabinin yanindaki ton son derece mid agirlikli, can sikici bir tondur.  Insan elinin altinda soyle bir parca bas boost olsun ister.  Ama aslinda seyirci tarafindan duyulan ses son derece guzel, miksi oldukca guzel kesebilen bir tondur.  O yuzden, sahnede kendi amfinden duydugun ses seni cok da yaniltmasin.

"Efekte gerek" duydugunda "aktif bas arayisina" girdigini soylemissin.  Bunu cok anlayamadim.  Preamfinin toplamda iki tane fonksiyonu var.

- Ton uzerinde bir parca EQ imkani saglamak.  Bunun icin basinin uzerinde bir preamfi olmasi sart degil; disaridan bir aletle ya da amfinin uzerinden de yapabilirsin.

- Basin sinyalini bir parca yukseltmek.  Iyi bir preamfide bu ikincil bir amac olmali.  Herhangi bir amfinin adam gibi calisabilmesi icin gerekli sinyal seviyesi pasif bir basin cikisi kadar zaten.  Onun disinda, farkindaysan pek cok amfinin uzerinde aktif baslar icin ayri giris vardir, cunku aktif basin sinyalinin bir parca dusurulmesi gerekir.  Yani, kullandigin amfi zaten aktif bastan gelen sinyali bir parca pad ederek (dusurerek) isliyor.  Dolayisiyla, bas uzerindeki preamfinin boost fonksiyonu bana kalirsa cok da gerekli degil.

Eger, basini direk masaya takip kayda girebilmek istiyorsan da sunu soyleyebilirim.  Vasatin uzerindeki bir studyoda (uyduruk prova studyosu anlaminda degil, kayit studyosu anlaminda diyorum) zaten basinin uzerine takabilecegin bir preamfiden cok daha iyi preamfiler ve D.I. kutulari bulunmasi beklenir.  Bu durumda da basini direk sisteme girerek isini gorebilirsin.

Kisaca, soylemek istedigim, bas uzerindeki bir onboard preamfinin sana getirecegi bir takim avantajlar olabilir, ama sart degil; ayrica da derdine deva olup olmayacagindan da cok emin degilim.

Bu durumda, ilk karar vermen gereken konu bir ucuncu basa ihtiyacin olup olmadigi.  Acikcasi elinde 68 JB gibi bir alet varken diger JB'a cok da ihtiyacin olmayabilir.  Ozellikle de ahsap konfigurasyonlari ayniysa.  

Ikinci karar vermen gereken nokta alacagin basin tarzi.  Sadowsky ve Pedulla orneklerini vermissin, yalniz bu aletler oldukca farklilar.  Sadowsky temelde daha iyi bir hale getirilmis Fender turevi bir alettir.  "Guclu derecede" derken sanirim cikis seviyesini kastediyorsun, ama ona yukarida kisaca degindim; cikisin guclu olmasinin bence hemen hemen hicbir onemi yok.  Yani Sadowsky marka bir aletin senin 68 JB uzerine getirecegi cok da fazla birsey yok derim.    Onun yerine Sadowsky'nin (ya da benzeri baska bir firmanin) yer pedalini alip, ayni etkiyi JB'indan alabilirsin.  Hatta bir sure beklersen, Aguilar Tone Hammer adinda oldukca ucuz bir pedalla geliyor.  Bu alet OBP-3 uzerine kurulu, hem D.I., hem de distorsiyon devresi olarak kullanilabilecek bir alet.  Bas ve tiz kontrollerinin frekanslari Sadowsky'yle ayni; bir de ustune ustluk mid kontrolu var.  Ustune ustluk bu alet Sadowsky'nin pedalindan da daha ucuz.

Benim su asamada tavsiyem, ilk etapta bu tarz bir pedal alip 68 JB'inla bir sure calman.  Bu tarz bir pedala yapacagin yatirimdan hicbir zaman pisman olmazsin, yani cope atilmis para degil.  Elinde bulunmasinda her zaman fayda var.  Ondan sonra tekrar oturup dusunursun "benim su anda bu sistemden daha ne gibi isteklerim olabilir" diye.  O zaman, probleme tekrar bakar, daha saglikli bir karar veririz diyorum.  :)

Bu mesaji iki gunluk bir zamana yayarak yazdigim icin kendi icinde ne derece tutarlidir bilmiyorum.  :)  Umarim ise yarar.

Sevgiler,

Alper




Alntı yapılan: "sinan"Merhabalar,

Alper abi nin yazısını dikkatlice okudum gerçekten çok teşekkürler bunlara ihtiyacım vardı.Benim elimde 2 tane jazz bass var biri 68 yapımı diğeride fenderin ürettiği 60.yıl baslarından ikiside çok farklı baslar fakat grubum olsun veya başka insnalar olsun çalıştığım bir projede efekte gerek duyarsam maalesef bir aktif bas arayışına giriyorum.Düşündüğüm şey erkan sızarlar a bir aktif bas yaptırtmak idi.Fakat sanırım sipariş yoğunluğundan bazı yeni baslarda ufak problemler çıktığını duydum bu birinci korkum.İkincisi yaptırmak istediğim bas bir sadowsky yada pedulla gibi güçlü derece de ve alternatif bir müzik için kayıtlarda kullanmak istediğim bir bas.Erkan abi nin çalışmalarına saygı duyuyorum ve böyle bir bas yaptırp albümde veya demo kayıtlarında onun basıyla çalmak istiyorum bu gerçekten bir çok müzsiyen için sevinç verici birşey. Tabiki Alper abi nin dediği ağaç seçimi konusu gerçekten çok önemli İzmir de olmam da büyük bir avantaj.
Fakat Alper abi ne yapmam gerketiğini bilmiyorum yani böyle başka baslara benzer bir bas mı yaptırayım yada gidip erkan abiden bir bas mı alayım? Ben biraz daha sert müzik sevdiğim için gene jazz bas ölçülerinde ama devreleri farklı olan bir bas düşündüm acaba doğrumu düşünüyorum?

sinan

Alper abi çok teşekkür ederim ilgin için.Artık biraz daha dikkatli karar vereceğim.Aklımdan geçen bir kaç şeyden biri de pedal ile yaratmak tı yeni tonları ama gerçekten de 3. bir basa gerek olmayabilir.Tekrar ilgin için çok saol.iyi çalışmalar.

Racsen

Erkan Sızarların sitesinde yavaş yavaş içerik oluşmaya başladı takip edebilirsiniz.

http://www.erkansizarlar.net/

Racsen

Erkan Sızarlar Atölyesi'nden çıkan yeni bir bas.Sahibine hayırlı olsun diyelim.